Haçlılar Filistin’i zaptetmiş ve Kudüs Krallığını kurmuşlardı.
Burada Fransızlar, İngilizler, İtalyanlar, Suriyeliler hatta Yunanlılar yanyana yaşıyorlardı.
Zeytinliklerde şövalye şatoları yükselmeye başlamıştı.
Küdüs krallığında cok garip ünvanlı baronlara da rastlanabilirdi.
Aralarında Galile prensleri, Yafa kontları, Sidon senyorları bile vardı.
Bunların büyük çiftlik arazilerinde Suriyeliler toprak köleleri olarak çalıştırılırdı.
Tir adı verilen eski Fenike şehrinde ustalar, bin yıl önce olduğu gibi salyangozdan erguvani boya elde ediliyordu.
Değerli cam bardaklar yapıyorlardı.
Fakat Tir kentinde çok acayip ad ve lehçeler karışımına rastlanmaya başlamıştı.
Şehrin üçte biri neredeyse Venediklilerindi.
Kendi mahalleleri, pazarları, hamamları, fırınları hatta kendi kiliseleri vardı.
Venedikliler Suriyeliler, Fransızlar, İngilizler gibi ayrı ayrı semtler ve mahallerde yaşarlardı.
Fakat burada bunu yapmak dile kolaydı. Müslümanlara olan nefret buralara getirmişti onları.
Oysa Tir’de Müslümanlarla kavgasız yaşıyorlardı.
Şimdi Suriyeli kadınlarla evleniyorlar.
Kaftan, bornoz, muslin, fıstık, limon gibi yerli sözcükleri günlük konuşmalarında kullanıyorlardı.
Hrıstiyan senyorlar, lordlar üzerinde Arapça yazılı hatta Kur’andan ayetler yazılı paralar basıyorlardı.
Müslümanlarla gündelik ticaret için ”Müslüman bezantı” denilen bu paralara ihtiyaç duyuyorlardı.
Mısır Sultanı, Hrıstiyan dünyasının düşmanı olduğu halde, İtalyan gemileri ona silah ve esir taşıyordu.
Roma’da kutsal papazlar oturuyorlar ve Müslümanlarla ticareti yasaklayan sert emirler yayınlıyorlardı.
Ama bu bile fayda etmemişti.
Suriye’den çıkıp Cenova’ya giden yüzlerce gemi emirle nasıl durdurulabilirdi?
Suriye çöllerini aşan yüzlerce kervan Papa’nın ruloya sarılı fermanıyla nasıl durdurulabilirdi?
Alp dağlarını aşıp, doğunun mallarını almak için İtalya’ya gelen Alman tüccarlar nasıl geri çevrilebilirdi?
Tarihin dev sarkacı, iki defa daha gidip gelmişti; bir sağa bir sola…
Araplar 8. asırda ”doğudan” kalkıp, Pirenelere kadar dayanmıştı.
Haçlılar ise 11. asırda ”batıdan” Filistin topraklarına ve Kudüs’e gelmişti…
إرسال تعليق