Barnabas İncili, tarihsel ve dini bağlamda önemli bir tartışma konusu olarak karşımıza çıkıyor. Müslüman bakış açısından, bu incil İsa’nın öğrencilerinden Barnabas tarafından yazıldığı iddia edilen, psödoapokrif bir metindir.
İrlandalı filozof John Toland'ın 1718'de bahsettiği Barnabas İncili, o dönemde büyük bir merak konusu olmuştur. Toland, Amsterdam'da keşfettiği bu metni "Müslüman İncili" olarak nitelendirir ve Hristiyan toplumunun geniş kesimlerince bilinmediğini belirtir. Bu eser, Müslüman dünyasının dikkatini çeker ve George Sale’in 1734’te basılan Kur’an çevirisi aracılığıyla yayılır.
Ancak, Barnabas İncili'nin gerçekliği hakkında ciddi şüpheler bulunmaktadır. Pakistanlı İslam alimi Gulam Cilani Bark, eserin gerçekliğini sorgular ve bunun ancak Hazreti Muhammed’in yaşadığı dönemden önce yazılmış bir kopyasının bulunmasıyla doğrulanabileceğini belirtir. Diğer İslam alimleri de, Barnabas İncili'nin sahte olduğunu kabul eder ve bunun üzerinde birçok tartışma yürütülür.
“Barnabas İncili”nin yaygınlaşmasındaki ilginç bir anekdot, rahip Fra Marino'nun Papa V. Sixtus'un kütüphanesinde bulduğu bu eseri keşfetmesiyle ilgilidir. Rivayete göre, rahip Marino'nun bu keşfi, Papa'nın uykuya dalmasıyla gerçekleşir ve bu olay sonucunda Marino'nun Müslüman olmasıyla tamamlanır.
Metin, Laura ve Lonsdale Ragg'in 1907'de İngilizce çevirisini yayınlamasıyla daha geniş kitlelere ulaşır ve özellikle İslam dünyasında büyük ilgi görür. Bu süreçte, Müslüman yazarlar kitabı sıklıkla alıntılayarak Hazreti Muhammed’in son peygamber olduğunu ve Kitâb-ı Mukaddes’in değiştirildiğini savunurlar.
Gerçekten de, “Barnabas İncili”nde Hazreti Muhammed’in peygamberliği açıkça ifade edilir ve bu durum bazı Müslümanlar tarafından Kur’an'da bahsedilen "gerçek İncil" olduğu fikrini güçlendirir. Ancak, bilimsel araştırmalar ve tarihsel kanıtlar, bu metnin aslında 16. yüzyılın sonlarında uydurulmuş bir eser olduğunu göstermektedir.
Bu hikaye, tarihin dini metinlerin doğruluğunu sorgulama sürecindeki karmaşıklığını ve dini inançların nasıl şekillendiğini gösteren ilginç bir örnektir. “Barnabas İncili”nin yaygınlığı, onun içerdiği iddialar ve toplumsal etkileriyle birlikte tarih ve din araştırmalarında önemli bir yer tutmaktadır.
Tarsusss'taki Gizemli Ev Kazısı
Tarsus'un 82 Evler Mahallesi'nde, sessiz sedasız başlayan bir kazı operasyonuyla şehir sınırları dışında bir maceranın kapıları aralanmış gibi görünüyor. Bu gizemli ev, özel harekat timleri ve istihbarat birimlerinin gözleri önünde gerçekleşen bir olayın merkezi haline geldi. Ancak, ne arandığı ya da neden bu kadar titizlikle saklandığı konusunda resmi bir açıklama yapılmadı. İşte, bu esrarengiz hikayenin çevresinde dönen dedikodular ve iddialar da tam da burada başlıyor.
Bazı mahalle sakinlerine göre, bu kazılar sıradan bir tarihi araştırma projesi gibi başladı. Fakat zamanla, evin etrafında yoğun güvenlik önlemleri alınması ve bölgeye giriş çıkışların kısıtlanmasıyla birlikte insanların dikkati çekildi. İlk olarak, bu kazıların tarihi bir hazine ya da belgeye ulaşma amacı güttüğü düşünüldü. Ancak, zamanla bu düşünceler değişmeye başladı ve çevredekiler arasında çeşitli dedikodular yayılmaya başladı.
Bazı iddialara göre, bu evde aranan şey Barnabas İncili'ne ait özel bilgiler veya belgeler olabilir. Bazı cesur söylentilere göre ise, burada farklı boyutlara açılan gizemli kapılar ya da dünya dışı varlıkların bıraktığı teknolojiler aranıyor olabilir. Elbette, bu tür iddiaların pek çoğu masal gibi geliyor olabilir, ancak böylesine sıra dışı bir gizemde gerçek ile hayal arasındaki çizgi de belirsizleşiyor.
Sadece şehirde değil, tüm ülkede dilden dile dolaşan bu hikaye, adeta bir kış masalı gibi büyüsünü koruyor. Kimileri için merak uyandırıcı bir macera, kimileri için ise gerilim dolu bir film sahnesi gibi. Ancak, gerçeklerin perde arkasında ne olduğunu keşfetmeden, bu gizemli evin sırrını çözmek mümkün olmayacak gibi görünüyor. Belki de bir gün resmi bir açıklama yapılacak ve bu evin gerçek hikayesi gün yüzüne çıkacak. Ancak o güne kadar, bu gizem dolu evin etrafında dönüp duran dedikodular ve hikayeler şehrin atmosferine ayrı bir renk katmaya devam edecek gibi görünüyor.
إرسال تعليق