Demokrasi Karşıtı Ünlü Filozoflar. Platon,Aristoteles,Nietzsche


Demokrasi, halkın egemenliği ilkesine dayalı bir yönetim biçimidir. Bu sistemde, devletin yönetimi ve karar alma süreçleri, halkın iradesine dayanır. Temelde, demokraside vatandaşlar, yöneticileri seçme hakkına sahiptirler ve bu seçimler genellikle genel oy kullanımıyla yapılır. Demokraside temel hak ve özgürlüklerin korunması, yasama, yürütme ve yargı organlarının ayrılması, çoğulcu bir toplumda farklı görüşlerin ifade edilmesi ve çoğulculuğun kabul edilmesi gibi ilkelere önem verilir. Bu sistem, katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi prensipleri destekler. Demokrasinin farklı türleri ve uygulamaları bulunabilir, ancak temelde halkın katılımı ve iradesinin yönetimde belirleyici olması esastır.


Demokrasi, Antik Yunan'dan günümüze kadar insanlık tarihinde önemli bir politik sistem olmuştur. Ancak, bazı filozoflar demokrasiyi eleştirmiş ve alternatif yönetim biçimlerini önermişlerdir. Platon, Aristoteles ve Nietzsche gibi düşünürler, demokrasinin bazı zayıf yönlerini ve potansiyel tehlikelerini vurgulamışlardır.


Bununla birlikte birçok filozof demokrasiye sert bir şekilde karşı çıkmışlardır. 


İşte ''Demokrasi Karşıtı'' ünlü filozoflardan bazıları


Başlıca demokrasi karşıtı filozoflar arasında yer alan Platon, Aristoteles ve Nietzsche'nin demokrasiye yönelik eleştirileri ve neden demokrasiye karşı oldukları, felsefi eserlerinde ve düşüncelerinde derinlemesine incelenmiştir.


Platon (MÖ 427-347):

Platon, Antik Yunan filozofları arasında öne çıkan bir isimdir. Eserlerinin çoğunda, demokrasiyi eleştirmiş ve idealleştirdiği "İdealar Devleti" modelini önermiştir. Platon'un demokrasiye yönelik eleştirileri, özellikle "Devlet" adlı eserinde net bir şekilde görülmektedir.




Platon'a göre, demokrasi bir çeşit çoğunluk hükümetidir ve halkın çoğunluğu tarafından yönetilir. Ancak Platon, çoğunluğun bilgisizliği ve duygusal yönlendirilmişliği nedeniyle demokrasinin ciddi bir zayıflığı olduğunu savunur. Ona göre, demokratik bir rejim altında, iktidar için yarışan politikacılar halkın duygularını manipüle edebilir ve halkın gerçek çıkarları yerine kendi kişisel çıkarlarını göz önünde bulundurabilir. Bu da, yetenekli ve bilge liderlerin değil, demagojik ve popülist politikacıların iktidara gelmesine neden olabilir.


Platon, demokrasinin sık sık kaos ve istikrarsızlıkla sonuçlandığını ve adil olmayan uygulamalara yol açabileceğini düşünür. Onun yerine, bilgi ve erdem sahibi filozof-kralın yönettiği bir "İdealar Devleti" modelini önerir. Bu modelde, toplum en bilgili ve en erdemli kişiler tarafından yönetilir ve toplumun refahı ve adaleti için en iyi kararlar alınır.


Aristoteles (MÖ 384-322):

Platon'un öğrencisi olan Aristoteles, demokrasiye karşı çıkan bir başka önemli Antik Yunan filozofudur. Aristoteles'in "Politika" adlı eseri, demokrasiye yönelik eleştirilerini içermektedir.


Aristoteles, demokrasiyi çoğunluk hükümeti olarak görür ve bu nedenle onun zayıf noktalarını vurgular. Ona göre, demokratik bir rejim altında, çoğunluğun egemenliği, azınlıkların haklarını göz ardı edebilir ve adaletsiz uygulamalara yol açabilir. Ayrıca, Aristoteles'e göre, demokrasinin en önemli dezavantajı, halkın bilgisizliği ve duygusal tepkileri nedeniyle rasyonel kararlar alamamasıdır.




Aristoteles, demokrasinin olumsuz yönlerine rağmen, tamamen bir tiranlık ya da oligarşi yanlısı değildir. Onun önerisi, demokrasinin bazı unsurlarını koruyarak, ancak daha iyi bir denge sağlamak için karma bir yönetim modeli olan "politeia"yı önerir. Bu modelde, demokrasi ile aristokrasi (erdemli yönetim) bir araya getirilir ve toplumun çeşitli sınıflarının çıkarlarını dengelemeye çalışılır.


Friedrich Nietzsche (1844-1900):

Alman filozofu Friedrich Nietzsche, demokrasiye karşı çıkan ve onu sık sık eleştiren bir diğer önemli düşünürdür. Nietzsche'nin demokrasiye yöneli eleştirileri, özellikle "İnsanca, Bütün Çok İnsanca" ve "Güç İstenci" gibi eserlerinde görülmektedir.

Nietzsche, demokrasiyi "köle ahlakı"nın bir sonucu olarak görür. Ona göre, demokrasi eşitlikçiliği teşvik eder ve bireysel özgürlüğü sınırlar. Nietzsche'nin düşüncelerine göre, demokrasi, insanların arzularını bastırır ve sıradanlaştırır. Onun yerine, Nietzsche, güç istencini ve yüksek insanı öne çıkaran bir aristokratik toplum modelini savunur.




Nietzsche'nin eleştirileri, demokrasinin insanları eşitleyerek ve yenilikçi, üstün bireyleri bastırarak toplumda bir tür orta seviye uyumculuk yarattığını öne sürer. Onun felsefesi, insanların güçlü olmalarını, kendilerine ve kendi değerlerine güvenmelerini teşvik eder ve bu da demokrasi yerine daha otoriter ve aristokratik bir yönetim biçimini savunur.


Platon, Aristoteles ve Nietzsche gibi önemli filozoflar, demokrasinin bazı zayıf yönlerini ve potansiyel tehlikelerini vurgulamışlardır. Ancak, her birinin eleştirileri ve önerileri farklıdır ve kendi zamanlarındaki siyasi, sosyal ve kültürel koşullara göre şekillenmiştir. Bu filozoflar, demokrasiyi eleştirirken, daha iyi bir yönetim modeli önermek için kendi felsefi düşüncelerinden yararlanmışlardır.


Post a Comment

Daha yeni Daha eski