TARAFTAR OLMAK ( Ümit Atalay Ekmekçi - Köşe Yazısı )


Tarafsız olmak düpedüz,sorgusuz sualsiz egemen olandan ve egemenliği elinde tutan güçlerden yana olmaktır….


Onların çizgisinde hareket etmektir.


O çizgide yaşamak ona uygun yazmak çizmek;bilimle , sanatla uğraşırken ”o”çizgi insanı olmaktır… 


Sonrasında şunu yüzsüzce savunmaya kalkmaktır.


”Ben doğru olanı yaptım.”


Soruyu tekrar soralım...


Doğru kime göre, neye göredir?


 Sosyal bilimlerde buna insanın adalet arayışı ve yükselişi de dahil tekil gerçeklik olarak adlandırdığımız ” salt” gerçek kavramı yoktur.


Salt bir doğru da yoktur...




Tek bir doğru yoktur kısaca.


Doğrulara giden tek bir yol ve yöntem de söz konusu değildir….


Bilimin insanlığa verdiği birlikte yaşama görüsü ve estetik- bilim ve ortak yaşam alanları oluşturan – her tür- sosyal ortam diye adlandırdığımız da aslında toplumsal bir kurmacadan ibarettir.


Kendimizi nerede ve nereye ait hissediyorsak  o’dur…


Ortada birilerine ait bir gerçeklik veya hakikat olgusu yoktur.


Buna rağmen kendi doğrularımızı savunuruz.


Ben buna da taraf olmak diyorum…


Evrenselliğe rağmen kendi çıkarı için ısrarla kendi doğrularını savunmak,insanlığa her zaman iyi gelmeyebiliyor…


İnsani de olmayabiliyor…


Gerçek dediğimiz ” şey’in” çeşitli tarihsel kurgularda değiştiğini kabul ederek ” kalıcı bir adalet- adillik hissi ve uygarlık ” medeniyeti birlikte üretmeliyiz…



Eğer toplumsal bir alanda yer tutup,insan kalmak gibi bir uğraş veriyorsak” hangi tarafta” durduğumuzu açıkça koymak etik / ahlaki bir değerdir…


Ümit Atalay Ekmekçi



Post a Comment

Daha yeni Daha eski